29 Ekim 2014 Çarşamba

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

0 yorum
İÇİ CUMHURİYET COŞKUSU VE ATATÜRK SEVGİSİ İLE DOLAN HERKESİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN...















27 Ekim 2014 Pazartesi

Çemberimde Gül Oya

4 yorum
Daha önce "Yüzümü Güldüren Diziler"  bir yazı yazmıştım. Orada unuttuğum ve benim için çok değerli olan bir diziyi paylaşmak istedim. Aslında çok değerli bir arkadaşım hatırlattı. Arife Abla dedi ki "Çemberimde Gül Oya"yı unutmuşsun :)


Hayatımda beni en çok etkileyen dizilerden biri. Sıcak, samimi, içten, insanın içini ısıtan aynı zamanda yürekten yaralayan.


O kadar çok ağladım ki izlerken. O yıllarda yaşanan siyasi olaylara mı üzülsem, acıklı aşk hikayelerine mi, töreye mi, gurbette yaşayan insanların başına gelenler mi yoksa veremden ölen aşkının arkasından akıbeti belli olmayan kadına mı?


İnsanın ömründen ömür aldı "Çemberimde Gül Oya"


O kadar ki dizi bittikten belli bir süre sonra ben hala daha oyuncuları kendi isimleriyle değil karakter isimleriyle anıyordum :)


Diziler hep böyle kaliteli, öğretici ve samimi olmalı. Yıllar geçse de anmalıyız...








18 Ekim 2014 Cumartesi

Uyku Sorunu Yaşayan Var mı?

0 yorum
Yağızım hiç uyku sorunu yaşamadı. Doğduğundan beri ona kendi kendine uyumayı öğrettim. Biraz inat etti tabi ki! Ama ona annesi olduğumu hatırlattım ve ben galip geldim :)


İlk 3 ay aynı oda da yani yatak odamızda yanımızda beşikte uyudu. 3.aydan sonra yan odada, odasında yatırmaya başladım. Çok şükür o süreçte sorunsuz geçti. 
Ta ki tatile kadar. Yani yaşını doldurana kadar. Tatilde mecburen babası ve benim aramda yattı. Böylece yan yana yatmaya alıştı 10 günde :(


Tatilden döndükten sonra ben çok rahatsızlandım ve memlekete gittik. 
Anne eli şifa eli diye :)
Ben iyileştim iyileşmesine de bu seferde Yağızla karşılıklı yataklarda yattık.
Gecenin bir yarısı kalkıyor beni istiyor, ben yanına gitmezsem uyumuyor. 
Bu sorun değil aslında. Benim korktuğum bu duruma alışıp bizi kullanmaya kalkması.
Biliyorsunuz çocuklar bu konuda uzman. Ben Yağız'ın bizi kullanmasına pek izin vermiyorum. Otoritenin anne ve babada olduğunu hissettiriyorum. Tabi ki gerçekten ihtiyacı olduğunda, numara yapmıyorsa, yanında yatıyorum uyuyana kadar. 


Neyse ki son günlerde, tam 20 gün sonra, düzelmeye başladık. Yatağına yatırıyorum,"Ninni Perisinin" ninnilerini söylüyorum ya da dinletiyorum, yanına bir oyuncağını koyuyorum, odanın ışığını kapatıp koridordaki gece lambasını yakıyorum. Bu arada uyku tulumunu giydiriyorum ama içine bir şey giydirmiyorum sadece zıbın. Sıcaklayınca hiç uyumuyor. Üşümemesi içinde ince bir battaniyesiyle örtüyorum ki tam ortayı bulabilelim. Yani ne sıcak ne soğuk.



Bir yazıda bebeklerin büyüdükçe gece korkularının oluşabileceğini okumuştum. Böyle bir durumda anlayış ve desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bunu da göz önüne alarak eğer böyle bir durum varsa ben anlamıyorsam diye ağlamaya başladığında Yağızımı dinliyorum. Sakinleşmesine izin veriyorum. Ancak korkular yolu ile beni yönetmesine izin vermiyorum.



Artık çok zorlamadan eski düzenine geri dönmeye başladı benim minik kurbağam :)
Ancak benim işe geri dönmemle tekrar bir uyku sorunu ortaya çıktı. Bu hafta uzun saatler çalışmak zorundayım. O yüzden eve geç geliyorum. Şuan düzenimiz tam olarak oturmadı. Yağız evde değildi. Zeyneplere bırakmak zorundaydım. Ama bugün teyzem haftaya da annem gelecek. Düzenimiz oturacak inşallah. Bugün işten izin almak zorunda kaldım. O yüzden her şeyimiz düzenli. Sanırım oğlum beni özlediği için tepki veriyor. Zaten işe başladığımdan beri bana küstü :(
Elimden geleni yapıyorum bana küsmemesi için. Zamanla her şey düzelecek. Blogger arkadaşım Nihal'in de dediği gibi çalışan anne olunca maalesef hep yarım kalıyoruz:(

Ninni Perisi

0 yorum
Müzik dinlemeyi çok seviyorum.Hayatımda müzik hep yer aldı. Hamileliğim süresinde de hem kendim için hem de oğlum için bol bol müzik dinledim. Hamileyken Yağız'ın nasıl tepki verdiğini oğlumun blogunda anlatmıştım. Hatırlatmak istedim :) 
Her türlü müzik dinliyorum. Oğlumda öyle olsun istiyorum. Tabi ki kendine göre içinden kaliteli olanlarını seçsin. 
Şuan nerede müzik duysa kendince eşlik ediyor ve hemen oynamaya başlıyor :) 
Asıl önemli olan uyumadan önce dinlettiğim müzikler. Biliyorsunuz ki bebeklerin uyumadan önce zihinleri çok açık olur, öğrenmeye meğilli olurlar. Öğretmek istediğiniz her şeyi uyumadan önce anlatabilirsiniz, okuyabilirsiniz ya da dinletebilirsiniz. 
Bende uyumadan önce oğluma kitap okuyorum, öğrenmesini istediğim kelimeleri söylüyorum ya da ninni dinletiyorum. Ama her ninniyi değil. Benim söylediğim bir kaç ninni dışında "Ninni Perisi" ni dinletiyorum. 


Ninni perisi uzun bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmış bebeklerin zekasını geliştiren çağdaş ninniler albümüdür .
Her ninni özenle hazırlanmış. Yağız'ı bırakın ben bile zevkle dinliyorum. Çocuğunuz için çok ideal bir albüm. Tavsiye ederim ;)

15 Ekim 2014 Çarşamba

Huzursuzluğun Tadı İyi Değil...

2 yorum
Evet bazı insanlar huzursuzluktan besleniyor.Huzursuzluk çıkarmayı, laf sokmayı, insanları birbirine düşürmeyi, arkadan konuşmayı, kötü düşünmeyi, negatif olmayı, bu negatifliği çevrelerindeki insanlara geçirmeyi, suratlarının asık kaşlarının çatık olmasını nasıl beceriyorlar bilmiyorum. Hayatı kendilerine zehir ediyorlar. Ben bu tarz insanlardan uzak duruyorum. Kim olursa olsun. Bana onların arkadaşlığından da, dostluğundan da, komşuluğundan da, iş arkadaşlığından da,... yarar gelmeyeceği için kendimi koruma altına alarak bu insanları ya hayatımdan çıkarıyorum ya hayatıma sokmuyorum. Sizlere de bunu tavsiye ederim. En azından stresten uzaklaştığınız için ömrünüz 5 yıl uzuyor :)


Uzak durun yüzünüz böyle gülsün...
Reklam spotu gibi oldu :) :) :)

14 Ekim 2014 Salı

Yeni İş Dönemi

4 yorum
İş hayatına geri döndüm. Sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum. Resmi olarak şubat 2013 yılından beri, 20 aydır, çalışmıyorum. Kendi mesleğimi yapmıyorum şuan, geçici bir iş aslında. Ama çok yorucu. Eve geldiğimde hiç enerjim kalmıyor. Yağız beni ben Yağız'ı çok özlemiş oluyorum. Biraz oyun oynayalım vakit geçirelim istiyorum ama kolumu kaldıracak dermanım olmuyor. Bu hafta eğitim haftası. O yüzden 13 saati buluyor mesai saatim. Haftaya düzenli olacak. Ancak hala bu şekilde devam ederse, Yağız'a vakit ayıramazsam ve Yağız bu işten zarar görürse sanırım benim mesai saatleri kısa sürede bitecek. Umarım öyle olmaz :( Kader utansın anneyi oğlundan ayıran KADER UTANSIN...

Her bayan çalışmalı, kendi ayakları üzerinde durmalı diye düşünüyorum. Ama insanın çocuğu olunca çok zor geliyor çalışmak. Onunla artık istediğin gibi vakit geçirememek duygusu çok kötüymüş. Allah kimseye bu duyguyu yaşatmasın :(

12 Ekim 2014 Pazar

Başa Takılan Başörtüsü Olmalı, Zihin Örtüsü Değil!!!

0 yorum
Bu konuda yazıp yazmama konusunda çok kararsız kaldım aslında. Sebebi gerçekten beni çok sinirlendiren bir konu olması. Konumuz ne mi ? Tabi ki İlköğretimlere başörtüsü serbestliği !!!!!
İlk zamanlar doğru olmaması için çok dua ettim. Şakadır kesin diye düşündüm.Ama doğruymuş maalesef.
Başörtüsüne sonuna kadar saygım var. Sonuçta anane bunlar. Ama küçük çocukların daha hiçbir şey anlamadan kafalarının kapatılmasını anlamıyorum hiçbir şekilde. Zaten aile baskısıyla küçük yaşta başı kapatılan çocuk, zamanla bunun normal oluğunu düşünür. Baş kapatmak bence kişinin sağlıklı düşündüğü zaman yapabileceği bir eylemdir. Baş kapatmak din değildir. Baş kapatınca Müslüman olunmuyor yada kesin cennete gidilmiyor. 
İnsanların önce kalbini ve dilini temizlemeleri gerekiyor. Dini yaşamak için Kuran-ı Kerim'i okumaları ve hayat şekli haline getirmeleri gerekiyor. Ondan sonra çocuklarına müdahale etmeliler.


Aslına çocuklarımızın başına kapatarak onlara dini öğrettiğimizi sanıyoruz. Halbuki onlara okumalıyız, okutturmalıyız, okumayı sevdirmeliyiz. Neyi mi? Tabi ki Kuran-ı Kerim'i, Atatürk'ü, tarihimizi.  Okusun araştırsın sonra ne istiyorsa yapsın.
Küçük yaşta bilinçsizce kapatılan kafalar değil aslında zihinler!!!

8 Ekim 2014 Çarşamba

Kahvenin Kaç Yıl Hatırı Olmalı

0 yorum

Çocukluğumdan beri Türk Kahvesine bayılıyorum. Aile kültürümüzde ve adetlerimizde Türk Kahvesi baş çekmekte :)
Rahmetli dedeciğim (nur içinde yatsın) "Yap kızım bana bol şekerli bir Türk Kahvesi" derdi.
Bende zevkle yapar, anneannem, ben ve dedem içerdik.


Dedemi kaybettikten sonra bu keyif onsuz sürdü. Anneannem devraldı bu kutsal görevi.
Anneannemi de kaybettikten sonra memlekette kahve içmek dokunur oldu bana :(
Annem, teyzem, kuzenim ve ben kahve keyfi yapıyoruz ama her yudumu boğazımı yırtarak geçiyor sanki :( 


Sabah kahvaltısından sonra öğle yemeğine kadar içilir/di kahveler. Eğer işten güçten zaman ayrılamıyorsa ikindide mutlaka içilir/di. 
Kahve içerken sohbetler de ne tatlı olur ama değil mi? Bir de şu kahve içtikten sonra kahve falı bakma olayı olmasa :) Sevmiyorum bu olayı ben.


Türk Kahvesini her gün içiyorum. Hamileyken de içmiştim. Ama filtre ya da başka sert kahveleri içmedim. Kafeini yüksek olduğu için uzak durdum. 
Türk Kahvesinin yararları saymakla bitmez herhalde. Baş ağrısına, karaciğere ve mide rahatsızlıklarına karşı faydası var. 


Araştırmalara göre, günde iki fincan türk kahvesinin kolon kanseri riskini, kalın bağırsak kanseri riskini yüzde 25, safra kesesinde taş riskini yüze 45 azalttığını gösteriyor.


Kahvenin içerdiği kafein maddesi, sinir sistemini uyarıp zihinsel aktiviteyi güçlendirir. Uyuşukluğu giderip enerji verir ve uyanık kalmayı sağlar. Yapılan araştırmalar günde 6 fincan kahve içen 55 yaşındaki bir kişinin düşünme potansiyelinin içmeyenlere oranla 6 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. 


Ayrıca kahve içenlerde içmeyenlere nazaran daha az diş çürüğünün olması, bir başka dikkat çekici araştırma sonucu. Kahve içtikten sonra organizmada ani değişiklikler oluyor. Tüm vücut ani bir enerji akımı ile doluyor. Bu enerji çocuklarda 3, yetişkinlerde ise 5 – 7 saat sonra azalmaya başlıyor. 


Tüm bu olumlu yönlerine rağmen kahveyi çok fazla tüketmemekte fayda var. Çünkü aşırı kahve tüketimi sürekli bir uykusuzluğa ve mide rahatsızlıklarına neden oluyor. Ayrıca aşırı tüketim yüksek tansiyona da sebep olabilir.


Kahvenin selülit yapmak bir yana, vücuda daha fazla hareket kazandırarak, metabolizmanın yağ yakmasına katkı sağladığı saptanmıştır.
Kahvenin ayrıca depresyon ve alkolizm tedavisine iyi geldiği biliniyor.
Yerinde ve zamanında içildiği zaman olağanüstü bir keyif verici olarak ün yapmıştır.
Kararında içilen, yani günde 2 fincan Türk kahvesi sağlığa faydalıdır.


Ben kahve içene kadar on/of durumunda kalıyorum. Kahvemi içtikten sonra gözlerim ve zihnim açılıyor, bedenim dikleşiyor. Resmen tekrar uyanıyorum. 
Bu arada Türk Kahvesinin çeşitleri çıktı. Hepsine de bayıldım. Közde, korda, kumda, fincanda,...
Hepsini tavsiye ediyorum :)


Onu bunu bırakalım da, Türk Kahvesinin yararı zararı değil asıl önemli olan. 40 yıl hatırı var derler ama bence dostlarla içilen kahvenin tadı ve hatırının kaç yıl olduğu belli değil. Ölümsüz desek ya da sonsuz...


Ben kahvemi tek başıma içerken de zevk alıyorum. Ancak dostlarımla sohbet ederek, dertleşerek içtiğim kahvenin tadı bir başka oluyor. Tadına doyum olmuyor :) Sonsuz teşekkürler, dostluğunuz, zamanınız ve kahveleriniz için Mervelerin en güzeli, Arzum, Seldam ve Zeynebim, kardeşlerim. Seviyorum sizi :)

3 Ekim 2014 Cuma

Mutlu Bayramlar

0 yorum
Bu bayram kaybettikleriniz olmadan bayram geçirebilirsiniz. 
Evet çok acı. 
Bayram insana boş ve gereksizmiş gibi geliyor. 
Ama ne yapalım hayat devam ediyor.
Biz mutlu olacağız ki onlarda mutlu olsun.
Hepinize 
MUTLU BAYRAMLAR. 


2 Ekim 2014 Perşembe

Yüzümü Güldüren Diziler

0 yorum
Geçen gün bir tv kanalında konuşuluyordu. Sezona 58 tane yeni dizi girmiş. Bende artık evde olunca Yağız uyuduğunda tv seyrediyorum. Her zaman değil ama çok hassas olduğu günlerde, ses yapmamam gereken ve çok yorgun olduğum günlerde izliyorum. Bacaklarımı uzatıp kahvemi çayımı elime almak beni de rahatlatıyor. Bir de bu günler izledğim dizilerin gecelerinde olunca değmeyin keyfime :)
Entrika dolu dizilerden tek kelimeyle nefret ediyorum. Zaten kasvet dolu bir dönemde yaşıyoruz, niye daha çok üzeyim,strese sokayım ki kendimi? 
Ne mi seyrediyorum, şu an 1 dizi hariç komedi seyrediyorum.


Ulan İstanbul,



 Aramızda Kalsın,


 Seksenler


 1Kadın 1Erkek 1Çocuk

Gerçekten zevk veriyor bu diziler bana. Kahkahalarla gülebiliyorum ama sessiz kahkaha :)
Diğer dizimde yeni sezon REAKSİYON. 

Hakikaten çok beğendim diziyi. Tavsiye ederim ;)


Daha gençken! Asmalı Konak,


 Süper Baba, 

Yeditepe İstanbul, 

Şaşıfelek Çıkmazı,

7 Numara, 

daha öncede paylaştığım Kayıp ve geçen senenin bence favorisi Merhamet 

Hepsi kaliteli dizilerdi. 
Gittikçe her şeyde olduğu gibi dizilerde de kalitesizlik baş gösteriyor. 
Öyle bir yazı oldu ki sürekli tv seyrediyorum gibi :) Öyle bir şey yok gerçekten. Kitap okuyorum, bloglarımla uğraşıyorum, ev işleri bitiyor, dışarı çıkıp geliyoruz, hobilerime ve ders çalışmaya fırsat bulamıyorum, derken Yağız uyuyor ve benim pestilim çıkmış oluyor. Bende arada ayaklarımı uzatıp dinlenmek istiyorum işte. Yürümeye başladıktan sonra dyr durak bilmiyor minik kurbağam. 
Neyse sözün kısası hayat zaten bunaltıcı. O yüzden komedi dizilerini ve filmlerini tercih edinç Nacizane fikrim ;)
 

Gülev'in Gözünden Copyright © 2012 Design by Ipietoon Blogger Template