19 Mayıs 2014
Sende bıraktın bugün bizi anneannem. Dedemin yokluğuna alışamamışken, sende gittin uzaklara. Küçükken düşündüğüm gibi değilmiş ölüm! Ben Kartal bir araba alacaktım siz ölünce arkasına koyup her öldüğünüzde ağzınıza acı biber sürecektim ve siz canlanacaktınız. Öyle olmuyormuş. Hepimiz bir gün öleceğiz, bunun farkındayım elbette. Ancak alışmak zor olan. Elim her gün telefona gidiyor seni aramak için. Sonra kalbim sızlıyor,sesini duyamayacağım diye.
Aramızdan ayrılma zamanına çok seviniyorum. Çünkü sen hep "Üç aylarda öleyim kızım, Recep Ayında öleyim. Allah'ın ayı" derdin. Allah'ım gönlüne göre verdi çok şükür. Hiç yatmak istemezdin. Yatmadan alsın Yarabbim canımı" derdin. 1 hafta dolmadan göçtün. 90 yıl, dil kolay geliyor. Ama gel gör sen neler yaşadın. Ben bu 90 yılın 30'unu seninle geçirdim anneannem. Allah'ıma şükürler olsun ki senin torunun dedemin torunu olmuşum. Çok şükür.
Dedem torunlarının çocuklarını göremedi maalesef. Ama sen Yağız'ı doya doya sevdin, gördün. "Karamuğum, askerim" diye sevişin gitmiyor kulaklarımdan. Yağız bunları hatırlamayacak ama ben her zaman onda sizi yaşatacağım. Dedemin ve senin bana verdiğiniz nasihatları her zaman oğluma söyleyeceğim. Allah bir alırken bir verirmiş. Öğrenemedin ama biliyorum ki yanımdasın ve biliyorsun. Mutluluğumu paylaşıyorsun biliyorum. Her zaman yanımda oldun. İyi günümde kötü günümde, hastalığımda, sağlığımda,... her zaman. Hakkını nasıl öderim senin canımın içi. Hep aklımda, yanımda ve hayatımdasınınız... Siz
i çok seviyorum...