19 Haziran 2015 Cuma

YAZ OKULU İÇİN HARİKA BİR ALTERNATİF: KIDZANIA YAZ OKULU

0 yorum
Vakti zamanında evden çıkma saatlerimiz değil, eve girme saatlerimiz vardı bizim, hatırlar mısınız? Günün büyük bölümünü güvenli bir şekilde sokakta oynayarak geçirirdik. Şimdilerde her şey o kadar farklı ki…
Zamane çocuklarının parklar haricinde güvenli başka hangi açık alanda sosyalleşmelerini sağlayabiliriz? Hep bunu düşünürüm…
Bugün, hem elektronik aletlerden çocuklarımızı uzak tutmak, hem de yaşıtlarıyla beraber eğitici, öğretici, sosyalleştiren aktiviteler yapabilmelerini sağlamak ancak ve ancak yaz okullarıyla mümkün.
KidZania bildiğiniz gibi, çocukların boyutlarına göre hazırlanmış küçük ama bir o kadar da kocaman bir ülke. Bu ülkede, çocukların neredeyse her türlü mesleği deneyimleme imkanı oluyor. KidZania’da çocuklar, havayolu şirketinden, üretim fabrikalarına, sağlık kurumlarından, olay yeri incelemeye, arkeoloji müzesinden gizli ajan eğitim merkezine kadar pek çok alanda rol alarak hem eğleniyor hem de iş dünyasını deneyimleyebiliyorlar. Bu sayede özgüven, yaratıcılık, karar verme ve yaşıtları ile takım çalışması yapabilme yeteneklerini geliştiriyorlar. Ayrıca çeşitli mesleklerde yaptıkları iş karşılığında KidZos (KidZania’nın resmi para birimi) kazanabiliyorlar.
KidZania’ya gelen bir çocuk, havacılık akademisi birimine gidip uçak pilotluğunu, itfaiye biriminde itfaiyeciliği deneyimleyebiliyor. Ya da, hastanede bir günlüğüne cerrah ya da asistan doktorluk yapabiliyor. Hatta üniversitede derslere katılabiliyor. Çocuklar ortalama 60 iş biriminde 90’dan fazla mesleki alanda rol alabiliyor.
Her bir aktivite çocukların farklı bir becerisinin gelişmesine katkıda bulunuyor. Tırmanma duvarı, duvarların inşa edilmesi ve evlerin boyanması çocukların kaba motor becerilerini güçlendirirken, itfaiyeci rolü sorunların üstesinden gelme ve ekip olarak çalışmayı öğretiyor. Tamamen gerçek dünya mesleklerine dayanan pek çok aktivite ile çocuklar, kariyer sahibi olmanın ve daha geniş anlamda topluma sağlayabilecekleri katkıların değerini öğreniyor. KidZania, çocuklara grup çalışması alanında deneyim sağlarken, eğlenceli bir şekilde ekonominin temel ilkelerini de öğrenmelerini sağlıyor.
KidZania, yaz okulu için de yine yaratıcı, yaşayan ve yaşatan bir konsept düşünmüş. Farklı paket programlar içeren KidZania yaz okulunda çocuklar yazın eğlenerek öğrenmeye devam edebilecek.. Doğada boyama sanatı, doğa fotoğrafçılığı, çocuk yogası, çiçek ekimi, takı tasarımı atölyesi, ritim atölyesi, şefler akademisi, yaratıcı drama, sokak oyunları, heyecan ve spor aktiviteleri vb. programlara katılıp keyifli ve öğretici bir yaz geçirebilecekler. En çok ilgimi çeken ve beni geçmişe götüren; “Sokak Oyunları” bölümü oldu… Açık havada bizim eskiden oynadığımız oyunları oynayabilecek olmaları beni hem heyecanlandırdı hem de biraz duygulandırdı. Çocukluğumdaki yazlar geldi aklıma…
Bu zamanda, yazlık gibi bir alternatif yoksa çocuklara verilebilecek en güzel hediye sanırım onların özgürlüklerini ellerinden almamak, bizlerle cafe cafe gezmeye sürüklememek için böyle bir yaz okuluna yazdırmak olabilir. Yaşıtlarıyla güvenli bir açık alanda sosyalleşmesini, sosyalleşirken de öğrenmesini ve eğlenmesini destekleyen KidZania Yaz okulu bu anlamda harika bir tercih olabilir.
Birer haftalık paketler halinde sunulan aktiviteler hem çocukların çabuk sıkılabilen yapısına uygun bir çözüm getirmiş, hem de ebeveynlerin kafasında çoğunlukla oluşan “çocuğum acaba bu yaz okulundan memnun kalacak mı?” sorusuna harika bir alternatif sunmuş.
Erken kayıt dönemini kaçırmamak için 0850 200 5439 numaralı telefondan veya yazokulu@kidzania.com.tr den bilgi alabilirsiniz.
Bu içerik http://www.melinasmom.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

15 Mayıs 2015 Cuma

HAYAT KISA EĞLENELİM AGA!

1 yorum

Yetişkinlerin ve çocukların, doyasıya eğlendiği VIALAND Tema Park, hayatın eğlenceli yönünü sizlere hatırlatmak ve en güzel şekilde yaşatmak için hizmetinizde. 120.000 metrekarelik alanda konumlandırılan Türkiye’nin ilk ve tek tema parkı olan VIALAND, birbirinden farklı üniteleri, maskotları, etkinlikleri ve rengarenk yüzü ve sınırsız eğlencesi ile büyük küçük herkesi bekliyor.
Vialand;  Nefeskesen, Viking, Maceraperest, Çılgın nehir, Fatih’in Rüyası gibi  birbirinden eğlenceli onlarca  ünitelerinin yanı sıra, Kaptan Gaga, Vega ve Apostrof gibi karakterler ile de neşenize neşe katacak.
Bünyesinde bulundurduğu Alışveriş Caddeleri, Tema Park, VIALAND Palace Hotel ve Gösteri Merkezi ile, kendi alanında bütünleşik ve birebir eşi olmayan bir konsepte imza atarak dünyada bir ilki gerçekleştiren Vialand, 7’den 77’ye herkesi sınırsız eğlence ve özgürce alışveriş için davet ediyor.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

10 Mayıs 2015 Pazar

Anneler Günü ve Diğerleri...

0 yorum
Bu sonradan isimlendirilen günleri pek sevmiyorum. Ticari kaygı içeren günleri yani. Tabi ki insanlar paralarını kazansın ama bu kadar abartılacak bir durum yok bence ortada. Doğum günü ve yıl dönümlerini çok seviyorum. Çünkü kişiye özel, sana özel. Maalesef diğer günleri oldum olası öyle göremiyorum. Belki benim bakış açım yanlış ama benim bakış açım işte. Mesela herkes bugünlerde hediye alırken, neden 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, ramazan Bayramı ve Kurban Bayram'ında almaz? Bence düşünmek lazım.

    Eşimle 11 yıllık sevgililik hayatımızda bir kere sevgililer günü kutlamadık. Bana hep saçma gelmiştir. Gereksiz... Ama dediğim gibi yıl dönümleri ve doğum günleri çok özel benim için. Ayrıca bakıyorum da o kadar çok abartanlar var ki bugünleri, yapmacıklık üstünden akıyor. Saygısızın önde gideni insanlar sırf dikkat çekmek uğruna vıdı vıdı yapıyor. Biz millet olarak empati yapmasını bilmediğimiz için abartıyoruz da abartıyoruz. Annesi olmayanı, babası olmayanı, sevgiden mahrum büyüyeni, parası olmayanı karnı aç olanı,... düşünmediğimiz için gayet gereksiz davranışlarda bulunuyoruz. 
    Benim annem bana özel, benim annem bir tane. Sadece bugün değil her gün. Üstelik annesinden 2 yıl ayrı kalmış biri olarak, annemin saçının teline zarar gelsin ya da biri kalbi kırılsın istemem. Eğer böyle olursa bugün insanların gösterdiği sahte duygularla değil gerçek duygularla parçalarım adamı. Herkes ayağını denk alsın yani. Herkesin annesi kendine kıymetli. BENİM ANNEMDE BENİM KIYMETLİM.
 Neyse gelenek bu ya, Anneler gününüz kutlu olsun millet :)

Böyle çocuklar olduğu düşünerek yapın paylaşımlarınızı. Annemizi sevindirelim derken, masum çocukların kalbi kırılmasın. Duyurmadan da kutlayabilirsiniz bu günü...
    

8 Mayıs 2015 Cuma

İLK 1000 GÜN BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİ İÇİN NEDEN ÖNEMLİDİR?

0 yorum
Bebeğiniz karnınıza düştüğü ilk günden itibaren, birlikte birçok ilki deneyimlersiniz: ilk kalp atışı, onu karnınızda hissettiğiniz ilk an, başını göğsünüze ilk yaslayışı, ilk gülümsemesi, ilk adımları… O anlarda daha da iyi anlarsınız ki anne olmak; paha biçilemez bir histir ve yalnızca bebeğinizin dünyayı keşfettiği değil, sizin de anne olmayı tüm kalbinizle hissedip tecrübe ettiğiniz, bitmeyen, harikulade bir yolculuktur.
Bebeğinizle geçirdiğiniz ilk 1000 gün, yani hamileliğinizin ilk gününden bebeğinizin 2 yaşına kadar geçen süre, onun sağlığında ve gelişiminde büyük paya sahiptir. Yaşamın bu ilk 1000 gününde bebeğinizin büyüme hızı mucizevidir; ilk 1 yılında kilosu 3 katına çıkar, 2 yaşının sonunda beyin gelişiminin %85’i tamamlanır.
Bu fiziksel ve zihinsel gelişimi etkileyen en büyük faktörlerden biri ise bebeğinizin iyi beslenmesidir.  Bir anne olarak bebeğinizle geçirdiğiniz ilk 1000 günde beslenme düzeninizde sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve bu alışkanlıkları bebeğinize de kazandırmak, bebeğinizin hayatının geri kalanında sağlıklı bir birey olarak gelişmesinin temellerini atacaktır.
Aptamil devam sütü, 30 yıldır anne sütü üzerine yaptığı sayısız araştırmalar, uzman kadrosu ve şimdi de ilk1000adım.com'la bu önemli ve keyifli yolculukta tüm annelerimizin yanında.
ilk1000adım.com bebeğiniz ve sizin için önemi büyük olan bu süreçte tüm uzman kadrosuyla yanınızda olmak amacıyla yaratılmış bir web sitesidir. İlk 1000 Adım’da hamileliğiniz boyunca geçireceğiniz fiziksel, psikolojik gelişim ve değişimler, emzirme dönemi ve faydaları, ek besinlere geçiş dönemi ve yürümeye başlama yıllarında doğru beslenme, bebeğinizin fiziksel ve psikolojik gelişimi gibi konularda adım adım bilgiler ve ipuçları bulabilirsiniz.
Bunun yanı sıra bebeğinize özel sağlıklı ve pratik tarifler, size özel sürprizler de ilk1000adim.com’da sizleri bekliyor. Web sitesinin yanı sıra İlk 1000 Adım her an Facebook, Twitter ve Instagram’da da yanınızda.
Şimdi siz de filmimizi izleyin ve #AnneOlmak hashtag’iyle paylaşın... Bebeklerinin tüm ilklerinde yanında olan ve onlar için hep iyisini isteyen annelerimize teşekkürlerimizle.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Ben Pazartesiyi Seviyorum ARKADAŞŞŞ

3 yorum
Şu pazartesi sendromu yaşayan insanları hiç anlamıyorum. Bence tam anlamıyla depresif kişilikler.
Yeni bir hafta başlıyor bundan güzeli ne ki? İşini severek yapmıyorsan zaten yararlı olabileceğin ne bir müşterin ne de kendin olabilirsin. 
Kimseye yararı olmayan biri olmak kadar kötü ne olabilir ki? 
Halbuki haftaya pozitif başlamak çok güzel. Tabi ki yolunda gitmeyen işler olabilir yada istenmeyen iş arkadaşları falan. 
Peki hiç düşündün mü dünyalar kadar büyük dertleri olanları, 
yarın ölebileceğini, işi olmayanları, 
atama bekleyen insanları veya evine ekmek götüremeyen anne ve babaları. 
Bunları düşün ve şımarıklığı bitir bence. 
Çünkü hayat küçük şımarıklıkları büyütecek kadar uzun değil!!!


Ben pazartesiyi seviyorum arkadaş. 
Yeni hafta, yeni insanlar, yeni enerjiler, yeni işler demek benim için. 
Oğlumla geçireceğim güzel bir hafta demek. Seviyorum arkadaş :)

1 Mayıs 2015 Cuma

Dukanla Yeni Hayatım

2 yorum
Az çok takip edenler bilir. Doğum sonrası kilo sorunum vardı ve bir türlü gitmiyordu. Ne rejimler ne sporlar denedim. Son 10 kilo takıldı bana, seni seviyorum bırakmam da bırakmam diyordu. Bana baaakk dedim sen gideceksin, bende fit bir anne olacağım. Neyse benim inadım üstün çıktı :) (tam amacıma ulaşamadım daha ama ulaşacağım) Nasıl mı? İşte bir önce ki postta da azcık değindiğim "DUKAN DİYETİ MACERAMI" anlatmaya başlıyorum. 
Bir gün çok zevk aldığım instagram takılırken bir bayanın dukan diyetiyle güzel bir kilo verdiğini okudum. Şuan kim olduğunu hatırlamıyorum. Ben de zaten her şeyi denemişim, bunu da deneyeyim diyerek başladım araştırmaya. İnternette çok araştırdım. 
Ama her bünye ve her diyet farklı olduğu için Dukan Diyeti kitabını alıp okumaya karar verdim. Okumaya başladığım ilk sayfalarda Dukan beni ikna etti zaten. 
Adam kendine ve diyetine o kadar çok güveniyor ki. Ya dedim ben niye kendimden bu kadar vazgeçtim o zaman. Çabalıyorum ama bir yerlerde bir yanlış var ki olmuyor. 
Dukanı adım adım her dediğini yapmaya kendimi endeksledim. Atak evresine başladım. (Diyetin detaylarını yazmıyorum. İsterseniz onları da anlatırım tabi ki. 
Ama bence kitabı alınıp okunmalı) 
Atak evresinin son günündeyim bugün. Ve biraz önce tartıldım. Kayıp 7 günde 4.5 kg. Bence süper. Bunu 10 kg a çıkartacağım. Belki 12 olabilir :) 
(Biz kadınlar hiçbir zaman doymuyoruz değil mi? Ama ben zayıflıktan şişmanlığa geçince psikolojik olarak çok yıprandım. Bırakın da arttırayım.) 
Nasıl mı gitti bu kilo? Bir kere annemle birlikte yapıyoruz, motivasyon tam. 
Her gün en az 10000 adım atıyorum. Ayrıca sabah bir haşlanmış yumurta, 1 dilim hindi eti ve yulaf kepeğiyle hazırlanmış krep (1.5 çk yulaf kepeği, yumurta ve 1.5 çk yoğurt) ve çay kahvaltımı oluşturdu. Bu süreçte protein dışındaki tüm besinleri unuttum. 
Sadece hindi eti, tavuk eti, balık eti, bir kaç kez köfte, 2 kez pirzola, yoğurt, salatalık turşusu, bol yeşil çay ve kahve tükettim. Bunlarda sınır yok. İstediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Aç kalmaktan korkanlar için diyorum ki, HİÇ AÇ KALMIYORSUNUZ. Saf proteinle besleniyorsunuz bir kere. Aç kalma ihtimaliniz yok. 
Bu sürecimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Benim içinde motive oluyor :) Yarın Seyir evresine geçiyorum. Bakalım nasıl geçecek ???


27 Nisan 2015 Pazartesi

Yeni Ofisim

2 yorum


 Uzun süredir seni çok ihmal ettim canım blogum. Ofis için alışveriş, Yağız, havaların ısınması, kitap okuma isteği, yeni gelen projeler ve stresleri, dukan diyetim,.... yoğunluk bol anlayacağın. 
Bu arada neler mi oldu? Ofisimi açtım. Sonunda kendi işimi yapma zevkini yaşayacağım. Homeofis'ten kurtuldum. Artık çok sıkı çalışma zamanı :) 
Yağız'dan sonra kariyer hayatına devam etmenin zamanı diye düşünüyorum. 
Evden çalışırken de, diğer işyerindeyken desıkı çalışıyordum. 
Ama bu kadar zevk vermiyordu bana. 
Şimdi zor olacak biliyorum ama çalışması daha da zevkli olacak. 
Hadi bakalım hayırlısı :)


Not 1 : Fotoğraflar internetten alıntıdır.
Not 2: Dukan Diyetine başladım.Ayrıntıları yazacağım. Bekleyin :)

24 Nisan 2015 Cuma

Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

0 yorum
Soma İçin Bir Olduk:  Hepsi bizim yakınımızdı ki…
Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirdi.

Ertesi gün çocukların hiçbiri okula gelmedi...
13 Mayıs 2014, Çarşamba… Kömür madenleriyle bilinen Soma kasabasında meydana gelen elim facianın ertesi günü… Soma’da görev yapan öğretmenler “o gün bizim için çok zor başladı, çocuklarımızın hiçbiri okula gelmedi” diye anlatıyor. Öğretmen Emel Abadan “Öğretmenler odasında sürekli haberleri izliyorduk ve herkes ağlıyordu” diyor. Öğretmen Mustafa Sabur: “Çocuklar okula döndüğünde onlara ne söylerim diye içi içimi yiyordu. Derken bir gün Bilim Kahramanları Derneği’nden geldiler ve etkilenen çocuklar için bir projeleri olduğunu söylediler.”

Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.

Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Nisan 2015 Perşembe

Çocuklar Migros’la unutamayacakları bir bayram yaşayacak!

0 yorum

Bu 23 Nisan, çocuklar için çok farklı geçecek. Bayramın coşkusu Migros’un fırsatlarıyla katlanacak. Migros, çocukların yaratıcılığını göstereceği #hayalimiçizdim yarışmasıyla ve benzersiz kampanyalarıyla bu sene de çocuklara iyi gelecek.
Hayalini çiz, tüm dünyaya iyi gelsin.
Rengarenk hayalleriyle her gün yepyeni dünyalar yaratan çocuklara bir sürprizimiz var. Hürriyet’in özel olarak hazırladığı 23 Nisan Hürriyet’i gazetesinin kapak sayfasını tamamen çocuklara ve onların hayallerine ayırıyoruz.
#hayalimiçizdim yarışmasıyla çocuklar hayallerindeki dünyayı çiziyor, benzersiz düşlerini paylaşıyor. Üstelik, resimlerini #hayalimiçizdim hashtag’iyle Twitter’da veya Instagram’da paylaştıklarında, oyuncak sepeti hediyemizi kazanma şansı yakalıyor.
#hayalimiçizdim sayfası aynı zamanda Migros TV’de de yayınlanacak. Çocuklar, bu sayfanın çıktısını alıp #hayalimiçizdim hashtag’iyle de yarışmaya katılabilecek.


Hem çocuklarınıza hem cebinize iyi gelecek fırsatlar!
Migros’ta fırsatlar bitmiyor.


Yazmayı çok seven, en sevdiği kalemi biten ya da rengarenk yeni bir defter almak isteyen çocuklara, tüm kırtasiye ürünlerinde %50 indirim iyi gelecek.
Tüm oyuncaklarda %50 indirim (katalog ürünleri hariç), çocukların hayal gücüne iyi gelecek.
Kaç yaşında olursak olalım, vazgeçemediğimiz sakız ve şekerlemelerde 3 al 2 öde, yalnızca çocuklara değil herkese iyi gelecek.
Bambaşka dünyalara yolculuk yapmamızı sağlayan tüm çocuk kitaplarında %50 indirim, çocukların ruhuna iyi gelecek. Yeni maceralara adım atacak, yeni yerler keşfedecek, yeni kahramanlarla tanışacaklar.
Çocukların sınırsız yeteneklerini açığa çıkaran tüm Lego setlerinde %20 indirim onların yaratıcılığına iyi gelecek.
Barbie, Scrabble, Max Steel, Polly Pocket, Cars, Ever After High, Fisher Price, Planes 2, Acayip Havalı Arkadaşlar, Disney Princess ve Hotwheels markalarında %20 indirim ise en sevdiği oyuncaklara kavuşan tüm çocuklara çok iyi gelecek.
Migros size iyi gelecek.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

18 Nisan 2015 Cumartesi

ÇOCUKLAR HAPSOLMASIN

0 yorum


İçerdeki Çocuklara” Anaokulu

Anneleri cezaevinde olduğu için, parmaklıklar arasında yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası cezaevi çocuklarının oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için “İçerde çocuk var” adıyla birsosyal proje başlatıldı.
Projeyle Türkiye genelindeki 7  kadın ceza infaz kurumundakianaokullarının iyileştirilmesiamaçlanıyor. Projenin ilk adımı Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle İstanbul Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı.

Çeşitli meslek gruplarından 24 duyarlı vatandaşın gönüllü olarak yola çıkıp, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile bir araya gelerek başlattığı İçerde Çocuk Var adlı projenin amacı,  cezaevlerinde, annelerinin hem yatağını hem de kaderini paylaşan miniklerin hayatına dokunarak geleceklerine katkıda bulunmak. Proje,cezaevi çocuklarınaöğrenebilecekleri, eğlenebilecekleri eksiksiz bir anaokulu ortamı oluşturmak, yeşil alanlar yaratarak doğayla tanışmalarını sağlamak, gelişimlerine uygun yemek hazırlanabilecek mutfak inşa etmek ve dış mekan oyun alanı kurarak cezaevi içinde özgür bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor.

İstanbul Bakırköy Cezaevi’nde başlayacak proje kapsamında, mahkum annelerinin kaderini yaşamak zorunda kalan cezaevlerinin masum çocukları için kaynak bulmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve kampanyalar yapılacak. Ayrıca, İstanbul Valiliği’nin izniyle alınan4528’egönderilecekSMS’lerve banka hesap numarasına yapılacak bağışlarla kampanyaya gelir sağlanacak. Böylece, mevcut anaokullarının  iyileştirilmesi ve anaokulu bulunmayan kadın cezaevlerindede yeni ana okullarının yapılmasında kullanılacak. Hedeflenen anaokullarının çocuklara kazandırılmasından sonra ise proje,  cezaevi çocuklarının dışarıdaki yaşıtları ile eşdeğer eğitim şansına sahip olmalarını sağlamak ve cezaevi yaşam koşullarının iyileştirilmesi için devam edecek. 

İlk adım İstanbul’ da
Türkiye’deki 7 tane kadın ceza infaz kurumunda yaklaşık 5 bin kadın mahkum var. Bunlardan 370 Kadın mahkum,0-6 yaş arası çocuklarınıkendi yatağında yatırarak cezaevinde büyütüyor. Örneğin, İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’ndemahkum anneleriylecezaevinde yaşayan0-6 yaş arası53 çocuk var. Bakırköy Cezaevi’ndeki çocukların bir kreşi var ancak bu kreşin deiyileştirilmesi, eğitici oyuncak ve kitaplarla yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Projenin ilk adımı da Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle Bakırköy Cezaevi’nde atılacak.

Oyuncak ve oyun arkadaşları yok
Cezaevinde doğan ya da annelerinin kucağında parmaklıklar arkasına gelen, cezaevlerinin masum çocukları, hayatlarının en önemli evrelerini yaşıtlarının sahip olduğu birçok şeyden yoksun, olumsuz koşullarda geçiriyor. Oyun oynama ve eğitim almaları gereken zamanlarını annelerinin koğuşunda, çeşitli suçlardan mahkum,yetişkin kadın koğuş arkadaşlarıyla geçiren çocukların,bu süreçte yaşadıkları deneyim,hayatlarının sonraki dönemlerini özellikle ergenlik ve gençlik yıllarını ne yazıkki derinden etkiliyor.Koğuşlar kalabalık olmasın diye her koğuşa sadece bir çocuğun konulduğu cezaevi çocuklarının oyuncak ve kendi yaşıtı oyun arkadaşları yok.

“İçerde Çocuk Var” projesi ilk adımİstanbul’da Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı. Tüm mimari ve inşaat hazırlıkları tamamlanan anaokulunun çok yakın bir zamanda tamamlanması hedefleniyor. Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu tamamlandıktan sonra Türkiye’de bulunan diğer Kadın cezaevlerine de anaokulu kazandırılacak. Böylece proje ile cezaevi çocukları, kreş, oyuncak ve oyun arkadaşlarına kavuşacaklar.

Proje ile ilgili detaylı bilgiye www.icerdecocukvar.com sitesinden ulaşabilirsiniz.

Bağış için ;
COCUK yazıp 4528’ e SMS gönderilebilir.
Banka bağışı için; VakıfbankKadıköy Şubesi, Şube kodu 012 Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TL)
TR 94 0001 5001 5800 7303 0490 01

Bilgi :Arife Avcu Çallıoğlu
İletişim Ofisi Halkla İlişkiler Ajansı
arife.avcu@iletisimofisi.com / 0212 324 80 17
TCYOV 


29 Mart 2015 Pazar

Fazla Kilolardan Kurtulun

1 yorum
Bu aralar tek sorunum kalan son kilolarım. Sıkı bir diyet ve düzenli bir spor yapıyorum. Ancak kilo kaybı olması gerekirken tekrar kilo almaya başladım. 
Derken çok sevdiğim doktor bir ablam, Gülsüm Ablam benim tiroidlerimin tekrarlayabileceğinden söz etti. Muayene etti ve bir doktora yönlendirdi. 
Yarın gideceğim bakalım sonuç ne olacak. Zaten son zamanlarda ki saç dökülmeleri, 
tırnak soyulmaları, halsizlik ve sinirli hallerim beni bu sonuca götüreceği belliydi. 
Merakla bekliyorum yarın ki sonucu!!! Sağlık dostum sağlık, çok önemli gerçekten. 
Hayatta her şey boş. Sağlık en önemlisi. 
Sürekli yemek yiyen, tatlı, tuzlu ve yağlı tüketen insanları hiç anlamıyorum. 
İnsan bünyesine bu kadar düşman olamaz. 
Ben çok dikkat ediyorum ama ırsi bir durum var ortada. Bakalım ne olacak???

27 Mart 2015 Cuma

Molfix İle Mutlu büyüyen bebekler adım adım mutlu yarınlara koşuyor!

0 yorum
Molfix’in dikkat çeken reklam filmlerine bir yenisi daha eklendi.Molfix’in yeni reklam kampanyasında, bebeklerin mutlu ve keyifli olduğu anlar ile, anneleriyle ve ailece yaşanan eşsiz anları seyrediyoruz.
Bebeklerin mutlu olması ve mutlu büyümesi sağlıklı gelişimin en önemli sırrı. Mutlu bebeklik dönemi geçiren bebekler, ileride de mutlu ve başarılı bireyler olmanın ilk adımını atmış olacaklar. “Mutlu Bebekler Mutlu Yarınlar!” mottosuyla anne ve bebeklerin her zaman, her anlamda yanında olan Molfix bebeklerin sağlıklı gelişimleri ve gelecekte mutlu bireyler olmaları için bebeklerin altını kuru tutar, özgürce hareket etmelerini sağlar ve ciltlerini korur.
Bebeklerin en keyifli olduğu anlarda, aileleriyle geçirdikleri keyifli paylaşımlarda gördüğümüz reklam filminde de “ mutlu anlar yaşayan bebeklerin, mutlu yarınları olur” mesajı veriliyor.
Reklam filmini izleyebilir ve https://www.facebook.com/molfix adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

19 Mart 2015 Perşembe

Zaman Yönetimi

1 yorum
2 aydır zamanımı yönetmeye çalışıyorum. (daha önce bahsetmiştim)
%90 başarı sağladım. Ama hala oturtamadığım şeyler var. 
Yağız'ın uykusu, yemesi, içmesi, oyununu bile yönetmeye başladım. Aslına hiç istemediğim bir şey bu. Çünkü Yağız bu konuda özgür olsun istiyordum. 
Ancak çalışan anne olmak burada dezavantaj sağlıyor. 
Hayatınız daha doğrusu gününüz, çocuğunuz, ev işleri, spor, iş hayatında müşteriler, bitirmeniz gereken projeler, yeni sözleşmeler, koşuşturmalar,... ile geçtiği için bu durumu bir programa oturtmak zorunda kalıyorsunuz. 
Ki burada 1 saat kendime vakit ayırabiliyorsam çok şanslıyım. 
İşte o zaman kitap okuyorum, blogumla ilgileniyorum.Ve ben şuan çok şey başardığıma inanıyorum.
  Hayatımdan çok memnunum ve inanıyorum ki ofisimin tadilatı biter bitmez daha da düzene gireceğim. 

Yağız'ı henüz kreşe vermeyi düşünmüyorum. 3 yaşına kadar bu şekilde idare edeceğim. 
Çok sevdiğim eğitimci bir arkadaşım var, Büşra. 
Onun özellikle tavsiyesidir bu durum. 3 yaşına kadar verme, anne ve babadan ayrılma çocukta özgüven eksikliği yaratır demişti. 
Benim de böyle bir imkanım varken neden kullanmayayım. Evet zorlanıyorum ve zorlanacağım. Ama cefa çekmeden sefa sürülmezmiş. 
Anne olmak kolay değil.
 Çocukta yaparım kariyerde ilkesi burada devreye girerek beni rahatlatıyor. 
Bakalım ilerleyen zamanda beni neler bekliyor. 

4 Mart 2015 Çarşamba

Örgü Aşkına

0 yorum
Örgüyü çok seviyorum. Kıyafet olarak pek tercih etmiyorum. Çünkü çok terletiyor ve kaşındırıyor. Ben de daha çok şapka, şal, boyunluk, eldiven, battaniye, Hoşuma giden minik Şeyler örüyorum. 

Hem insana terapi oluyor örgü. Ama sıkılırsam o örgüyü mümkün değil bitiremem :) :)
Hatta yıllar önce Başlamış olduğum bir perde var. Örerken çok sıkıldım nerede olduğunu bile bilmiyorum. 13-14 yaşlarındaydım o zamanlar. Şu an 31 yaşındayım. Siz hesaplayın gerisini. 


Böyle durumlarda annem yetişiyor imdadıma. Sıkılıyorsam yasa acil örülmesi gerekiyorsa annem Ören bayan hemen örüyor. Çok yetenekli bir annem var. Tam anlamıyla anneme benzemeyi isterdim. eh şimdi ucundan acık benzemekteyim. 


27 Şubat 2015 Cuma

Neler oluyor bize diye soruyor herkes!!!!!!

1 yorum

Son zamanlarda yine millet olarak çok kötü günler geçirdik, geçiriyoruz ve geçireceğiz. Bu süreç hep olacak hiç bitmeyecek. Aslında hep vardı. 
Ancak bazıııı şeyler serbestleşince ve bazıııı şeyler yasaklandıkça insanlar sapıttı. 
Üzerine birde eğitimsizlik, salak saçma TV programları, kitapsızlık, gençleri özendiren ve yanlış yönlendiren diziler,... bunların sonu gelmez anlayacağınız. 
Yapılan ve yaşananları benim aklım almıyor. 
Uzatıp ta ne sizin canınızı ne de kendi canımı sıkmak istemiyorum. 
Sadece içimden geldi ve yazdım, konseptim bu benim :)
Artık hissettiğim şu; bu ülkede yaşadığım için utanıyorum korkuyorum ve çocuğumun geleceği için endişe duyuyorum. Aklımda deli sorular ve planlar...


Unutmadan, çocuklarınıza kitap sevgisi aşılayın. Ama onun öncesinde siz örnek olun. Okuyun ki okusunlar...


25 Şubat 2015 Çarşamba

Bana Masal Anlatma

0 yorum
Uzun zamandır zevkle izlediğim tek film. Komedi dalında tabi ki. İzleyeli 5-6 hafta oldu ancak ben yazmaya yeni fırsat buldum :)Absürt komediyi sevenler, Leyla ile Mecnun dizisini mutlaka izlemiştir. Ben dizinin hayranıyıdım. Zaten çok dizi izleyen biri değilim. 2-3 senede bir, bir diziye takılırım. Oda genelde komedi olur. Leyla ile Mecnun bitince resmen karalar bağladım. Çok üzüldüm, şaka değil.  

Leyla ile Mecnun dizisi final yapamadan maalesef yayından kaldırıldı. Çok üzüldüm. Dört gözle Fatih Aksak'ın yapacağı işleri beklemeye başladım.  Veee Bana Masal Anlatma çıkar çıkmaz sinemaya attım kendimi. İzlemeyen varsa, absürt komedi seviyorsa mutlaka izlesin derim. Ben ba-yıl-dım.


22 Şubat 2015 Pazar

Adım Adım Set

0 yorum

Her annenin endişesi çocuğunu büyütürken hata yapmaktır. Boşuna endişelenmeyin, o hatayı mutlaka yapıyoruz.Biz yapmasak ta çevredeki faktörlerden etkileniyorlar. 
Bu Endişe bende de var tabi ki. Ne kadar çabalarsam bir yerlerde bir eksik olduğunu ya görüyorum ya da hissediyorum. Sonuçta bizde etten kemikten insanız. 
Bir gün internette Yağız için  daha doğrusu gelişimi için bir şeyler araştırırken "adım adım" setini buldum. Pedogoglardan oluşan kadro harika bir iş çılKartmıilar. Çocukların aylık gelişimine göre eve her ay, tabi sizin seçiminize göre, bir kutu geliyor. Kutunun içinde çocuğunuzun o ayki öğrenmesi gerekenler ve kapasitesine göre oyunlar, kitaplar, oyuncaklar, hikayeler,,, var. Ben aldım ve memnunum. Memnun kaldığım şeyleri paylaşmayı seviyorum biliyorsunuz. Bu set çocuklar için harika.


2 Yıl Emzirme Zorunluluğu!!!

2 yorum
Herkesin dediği bir şey var: "Bebeğini 2 yaşına kadar emzirmelisin" 
Evet belki doğru ama ya hiç emziremeyenler ne yapacak? Bende bu mahalle baskısından dolayı 2 sene emzirme konusunda and içmiştim :)
Anne sütü bebeğe kesinlikle çok yararlı. Ancak ben artık şuna inanıyorum, bebek 6. aydan sonra düzenli ve dengeli beslenirse bağışıklılık sistemi güçlüyse veya güçlenirse, anne sütü kesilmek zorundaysa sıkıntı olmaz. 
Nitekim ben Yağız'ı 10.5 aylıkken sütten kesmek zorunda kaldım. 
Ancak Yağız ek gıdayı çok güzel yiyordu anne sütünü akşam yatarken tercih ediyordu. Beslenmesi çok iyiydi. O yüzden kesmekte de zorlanmadım. Aramadı sonrasında. 
Yağız 1 aylık

İnsanlar soruyor şimdi, emziriyor musun diye.Bende hayır diyorum. 
Allahhhhııımmmm bin bir türlü laf söylüyorlar. Yok sütün mü bitti, yok neden bıraktın, 2 yaşına kadar emzirecektin yanlış yapışsın, benimki hala emiyor (ağzını büke büke, sanki ben isteyerek bıraktım. Ya da o doğru ben yanlışım gibi)... falan filan. Bütün bu olanlardan anladım ki, her çocuk ve çocuğun büyüme süreci farklı. Bebeğe ya da çocuğa göre ayak uydurmak en güzeli. Bazı şeyleri zorlamamak en güzeli :)

Yağız 11 aylık

21 Şubat 2015 Cumartesi

Pegasus'tan Müthiş Doğum Günü Sürprizi

0 yorum
Düşününce biz annelerin hayatta en çok heyecanlandığı ve hiçbir zaman da unutmayacağı (unutmak da istemeyeceği) an, bebeklerimizin doğum anıdır! Doğumda bebeğimin ilk defa ağlarken çıkardığı ses hâlâ kulaklarımda. :)
Doğumdan sonra yüzlerine her baktığımızda bu heyecanın onlarla birlikte hızla büyüdüğünü de hissederiz. Bu yüzdendir ki bebeklerimizin doğum günleri hem onlar hem de bizim için çok önemli! :)
Pegasus bu heyecanımızı görüp yaşadığımız bu mutluluğu daha da artırarak çocuklarımızın doğum günlerini uçaklarında kutlamaya başladı! Hem çocukları hem de bizi çok mutlu ediyor!
Tüm anne babalar bu videoyu izlemeli. :) http://youtu.be/hKi6S_iZxLM


Bir boomads advertorial içeriğidir.

Hasır ipten sepet

0 yorum
Yine pinterestte karşılaştığım ve yapmak istediğim bir faaliyeti yapmakla gurur duymaktayım :) Urgan ipten sepet yaptım. Değişik şekiller ve boyutlarda yapılabilir. 
Ben kalıp olarak  telden oluşan meyveliğimi kullandım.
 İpi çevresine sararak ve silokonla sabitleyerek sonlandırdım.


Masamın üzerinde yerini aldım, yakıştı şimdilik. 
Bu aralar evde olduğum için bu tarz el becerileriyle uğraşıyorum. 

Ancak annem gitti. 
O yüzden bugünden sonra pek ilgilenemem DIY faaliyetleriyle. 
Ancak ev işi, Yağızla vakit geçirme, kitap okumaya ayırabilirim zamanımı. 
Yılmaz da işten geç geldiği için vaktimi üçe bölebilirim :)
Yağız 21.30 da uyuyor ve ben de artık evde yalnız olduğum için kendimi kitaplarıma verebilirim.



19 Şubat 2015 Perşembe

Mandaldan Ayna

2 yorum
İş yeri değişikliğinden dolayı mart başına kadar evden yürütüyorum işlerimi. 
Boş kalan zamanlarımda da Yağız uyuyorsa kendime vakit ayırıyorum. 
Uzun zaman önce pinterestte gördüğüm ve yapmak istediğim bir ayna vardı. 
Malzemelerini de almıştım. Fırsat bu fırsat deyip yaptım :)


Gerekli malzemeler, istediğiniz şekil ve büyüklükte bir ayna, ahşap mandal, silikon tabancası.


Mandalları birbirinden ayırıp aynaya silikon tabancasıyla monte ettim. Bu kadar :) Aslında vernik süreceğim üstüne ama fırsat bulamadım. Malum Yağız :) 


Sağ tarafta çok az bir boşluk oldu. Bende o boşluğu arkadaşımın nikah şekeriyle kamufle ettim :) Ama güzel oldu, ben beğendim.  Farklı renkte boyanabilir de. İsteğe bağlı.


Şimdilik yeri banyo, yakıştı oraya. Gelen günler ne gösterir bilemiyorum. Yine aynı yöntemle altına raf düşünüyorum. Ama ne zaman yapabilirim bilmiyorum.

Örme Sıcak Su Torbası

2 yorum
Örgüyü oldum olası çok severim. Annemden bana geçen bir özellik :)
Tabi bu konuda annemin tırnağı olamam. 
Artık annem gibi olabilir miyim bilmiyorum? Sanırım zor. 
Annem benim için sürekli bir şeyler örer. 
Küçüklüğümden beri. 

Görüldüğü üzere hala benim için örmeye devam etmekte. 
Benim yapmak istediğim bir şeydi bu sıcak su torbası örgüsü. 
Annem benden önce davrandı. Ama harika oldu.
 Öyle değil mi?  
Hazır olanlardan daha özel çünkü el örgüsü, emek var. 
Ayrıca çok şık duruyor.


Ben bayıldım, ya siz?

17 Şubat 2015 Salı

Kocan Kadar Konuş...

0 yorum
Kitap okumayı gerçekten çok sevenlerdenim. Kitap hayatımın bir tarafını oluşturuyor. Bu kitap alışkanlığı babamdan bana geçen en güzel miras :) Babamda kitap okumayı çok sever. Aynı anda 2-3 kitap birden okur. Bende aynı şekilde. Bir tane kitap okuyamıyorum. Yatak odasında bir kitabım, oturma odasında bir kitabım ve el çantamda bir kitabım var. Kitap&Aşk mantığı oturmuş bende babamdan ötürü:) 
Dedem o ki Şebnem Burcuoğlu'nun "Kocan Kadar Konuş" kitabını okuyalı çok oldu aslında. Paylaşmak şimdi nasip oldu. Eğlenceli ve şeker tadında bir kitap. 

"Türkiye'de kadınların DNA'larına kodlanmış olan evlenme saplantısı, ne yazık ki bizim ailede daha yoğun. Millete ailesinden genetik miras olarak mavi göz kalır, bize bu evlenme saplantısı kalmış. 'Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş' atasözü, anneannem Peyker'in lafıdır. Yani o sözü söyleyen ata, bizzat benim anneannem.

Sözün özü, kocan varsa varsın, yoksa da geçmiş olsun. Hele ki bir de 30'una gelip de bekâr kaldıysan bu dünyada yatacak yerin yok!"

Evli misin?
Ya nişanlı?
Sevgilin var mı?
O da mı yok!
Yaş kaç?
Hmm. Anlaşıldı.

Sen en iyisi bu kitabı bir oku. Yalnız değilsin Türk kızı! Senden çok var -ay bunu da yanlış anlayıp trip atarsın sen şimdi. Yok, öyle demek istemedik. Ailen, çevren, eşin-dostun-arkadaşınkankan, hepsi evlilik lafı ediyor değil mi? Ama zor iş.

Koca bulmak ÇOK zor iş arkadaş…
(Tanıtım Bülteninden)


Okuyun okuyun okuyun....

 

Gülev'in Gözünden Copyright © 2012 Design by Ipietoon Blogger Template