Ramazan dolayısıyla iftar sonrası dışarı çıkabiliyoruz oğlumla. Biraz geziniyoruz ve eşimin yanına uğruyoruz. Mağaza ve kahve dükkanı kapanana kadar saat 1.30 oluyor. Gecelerden yine bir gece eşim, oğlum, Reyhan Teyzem ve kuzenim Fulya ile gece 1.30 civarı eve giderken Bolu Kent Meydanı'nda bir gurup Suriyeli Mülteci bağıra bağıra futbol maçı yapıyorlardı. Tam karşılarında Özsüt'te bizim gençlerimiz mesai bitirmek ve PARA KAZANMAK için çalışıyorlardı. Bu görüntü benim çok ağrıma gitti.
(Fotoğrafları uzaktan çekmek zorunda kaldım. Kimseyi rahatsız etmek istemedim. Zaten kimsenin yüzü gözükmüyor.)
Okuduğum bir haber şöyle diyordu:
"Dünya genelinde sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeli mültecilerin yaklaşık üçte biri Türkiye’ye sığınmış durumda. Ancak yüz binlerce Suriyeli, metropollerde dilenciliğe, evsizliğe, ağır çalışma koşullarına mahkum oluyor.
Türkiye 3,5 milyar dolar harcadı
Birleşmiş Milletler Enformasyon Merkezi verilerine göre, 2 Temmuz 2014 itibariyle yakın coğrafyadaki Suriyeli mültecilerin yüzde 28’i Türkiye’de ikame ediyor. Türkiye 10 ilde yaklaşık 220 bin Suriyeliye ev sahipliği yapan 22 kamp kurmuş durumda. Son 2,5 yılda hem kamplarda hem de kamp dışında yaşayan Suriyeliler için sağlanan sağlık hizmetlerine ücretsiz erişimin yanı sıra Türkiye gıda, barınma, eğitim ve kamplarda mesleki eğitimler de sağlıyor. BM verilerine göre, Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için bugüne kadar harcadığı para miktarı 3,5 milyar dolara ulaşmış durumda. Ancak bu önlemlerin hiçbiri akın akın ülkelerini terk etmeye devam eden Suriye vatandaşlarının insani ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor."
Şimdi Suriyeli mülteciler için sağlanan sağlık hizmetlerini fakir ve ihtiyacı olan halkına niye yapmıyorsun, pardon yapar gözüküyorsun?3,5 milyar dolar harcanmış, sebep ne ki? Onlarda seneler sonra yaşadığı topraklara hainlik etsin diye mi?
Kimse kusura bakmasın ben kimseyi küçümsemiyorum ve de aşağılamıyorum. Ama savaş ülkesinden gelen bir toplum o kadar rahat ve lüks yaşıyorlar ki. Üstelik sürekli bir rahatsızlık verme durumları var. Aynı şeyi biz yapsaydık, gecenin bir vakti bağırarak futbol oynasak yada konuşsak, polis anında gelirdi. Geceyi nezarette geçirirdik. Savaş ülkesinden gelen bir milletin daha mazlum, daha saygılı, daha sessiz olması gerekmez mi? Bence öyle olması gerekiyor. Ben nereye gitsem görüyorum. Çılgınlar gibi alışveriş yapıyorlar.Güzelim Atatürk Orman Parkı ve Karaçayır Parkı'nı pislik içinde bırakıyorlar. KİMSE BİR ŞEY DEMİYOR.Güzel maaş aldıkları söyleniyor. Benim suçum ne o zaman? Üniversite mezunuyum ve şuan çalışmıyorum, evde oğlumu büyütüyorum. Kendi ülkemde aynı muameleyi görmem için illaki savaş mı çıkması lazım!!
Akşam dost meclisinde çok sevdiğim ablam Serap Ablam bir laf söyledi çok hoşuma gitti.
"Unutma kızım, batan gemiyi önce fareler terk eder"